26 Aralık 2008 Cuma
GELİN VE KAYNANA AYNI EVDE NASIL MUTLU OLUR?
GELİN VE KAYNANA AYNI EVDE NASIL MUTLU OLUR?
Bazı gelinlerde "cadı kaynana", bazı kaynanalarda da "cadı gelin" sendromu var. Ama aşılamaz değil. Ortak noktalar bulunabilir ve o noktalarda yoğunlaşarak birliktelikler daha tutarlı ve anlamlı hale getirilebilir.
Belirtmek gerekir ki, gelin kaynanaya, kaynananın geline karşı tavrını, peşin hükümler belirliyor. Yani kafalar birbirlerinin aleyhine hükümlerle dolu olarak buluşuyorlar.Ve kafalarında taşıdıklarına göre davranıyorlar. Bu da küçük bir anlaşmazlığı kavgaya dönüştürüveriyor.
Yoksa aynı insanı seven iki kişi neden o yoğunlukta kavga etsin?
Bu girişten sonra taraflara şu tavsiyelerde bulunabilirim:
1.Kafanızdaki peşin hükümleri sorgulayın, gerçekten de kaynananız(ya da gelininiz) düşmanlığınızı hak edecek kadar kötü biri mi?
2.Aranızda çıkan sorunları peşin hükümlerinizle bütünlemeyin. Çıkan her sorunu tek başına ele alın.
3.Yanlış bir davranışla karşılaştığınızda bu davranışının nedenleri üzerine tahmin yürütmeyin, abartmayın, sebebi kendisinden öğrenmeye çalışın, göreceksiniz ki, büyük bir ihtimalle yanlış anlaşılma vardır.
4.Gelin-kaynana aynı insanı sevdiğinizi, onun üzerine titrediğinizi, onu mutlu etmek için çırpındığınızı hatırlayın.
5.Kaynananızı annenizin ya da gelininizi kızınız yerine koyun; annenizden veya kızınızdan ters bir davranışla karşılaştığınız zaman ne yapıyorsanız yine aynısını yapın.
6.Birbirinize nispet yapmayın, inat etmeyin; gelini kocasına ya da kaynanayı oğluna şikâyetle korkutmaya çalışmayın, aranızda gelişen sorunları aranızda çözün; kavga ederek değil, ancak konuşarak kalıcı sonuçlara ulaşabileceğinizi unutmayın.
7.Birbirinizi sevmiyorsanız, bunda, kaynana-gelin konusundaki peşin hükümlerinizin etkili rolü olduğunu blin.
8.Sevgisizliğinizi somutlaştırın. Kaynananızın(ya da gelininizin) hangi huylarını, hangi davranışlarını sevmiyorsunuz?
9.Kaynananızın ya da gelininizin olumsuz yönleriyle olumlu yönlerini alt alta yazın, kararınızı buna göre verin.
10.Birbirinizi başkalarıyla kıyaslamayın, herkesin farklı olduğunu unutmayın.
11.Birbirinizi değiştirmeye kalkışmayın, olduğu gibi kabullenin ve çatışma unsurları arayacağınıza uyum arayın.
12.Farklı kuşaklara mensup insanların,(bir de farklı bölgelerin farklı kültürlerinden gelmişlerse)zaman zaman çatışmaları kaçınılmazdır, bunu kaynana-gelin ilişkisinin ön çatışma şartı yapmayın, farklılıkları abatmayın.
Tek cümle ile söylemek gerekirse: Alışkanlıklarımızı, düşüncelerimizi, geleneklerimizi;kısacası beynimizdeki herşeyi zaman zaman sorgulamayı göze almalıyız.
Bir fıkra:
TEMEL REİS'İN KAYNANASI
Temel Reis'in kaynanası kaybolmuş. Karısı "kayıp ilânı" vermesi için zorlamış Temel'i...Temel de kaynanasının fotoğrafıyla birlikte gazeteye büyükçe bir ilân vermiş:
"Ha bu kadını görenler insanluk adına görmezden gelsün!"
Yavuz Bahadıroğlu'nun HAYATI AŞKLA YAŞAMAK adlı kitabından alıntıdır..
Bazı gelinlerde "cadı kaynana", bazı kaynanalarda da "cadı gelin" sendromu var. Ama aşılamaz değil. Ortak noktalar bulunabilir ve o noktalarda yoğunlaşarak birliktelikler daha tutarlı ve anlamlı hale getirilebilir.
Belirtmek gerekir ki, gelin kaynanaya, kaynananın geline karşı tavrını, peşin hükümler belirliyor. Yani kafalar birbirlerinin aleyhine hükümlerle dolu olarak buluşuyorlar.Ve kafalarında taşıdıklarına göre davranıyorlar. Bu da küçük bir anlaşmazlığı kavgaya dönüştürüveriyor.
Yoksa aynı insanı seven iki kişi neden o yoğunlukta kavga etsin?
Bu girişten sonra taraflara şu tavsiyelerde bulunabilirim:
1.Kafanızdaki peşin hükümleri sorgulayın, gerçekten de kaynananız(ya da gelininiz) düşmanlığınızı hak edecek kadar kötü biri mi?
2.Aranızda çıkan sorunları peşin hükümlerinizle bütünlemeyin. Çıkan her sorunu tek başına ele alın.
3.Yanlış bir davranışla karşılaştığınızda bu davranışının nedenleri üzerine tahmin yürütmeyin, abartmayın, sebebi kendisinden öğrenmeye çalışın, göreceksiniz ki, büyük bir ihtimalle yanlış anlaşılma vardır.
4.Gelin-kaynana aynı insanı sevdiğinizi, onun üzerine titrediğinizi, onu mutlu etmek için çırpındığınızı hatırlayın.
5.Kaynananızı annenizin ya da gelininizi kızınız yerine koyun; annenizden veya kızınızdan ters bir davranışla karşılaştığınız zaman ne yapıyorsanız yine aynısını yapın.
6.Birbirinize nispet yapmayın, inat etmeyin; gelini kocasına ya da kaynanayı oğluna şikâyetle korkutmaya çalışmayın, aranızda gelişen sorunları aranızda çözün; kavga ederek değil, ancak konuşarak kalıcı sonuçlara ulaşabileceğinizi unutmayın.
7.Birbirinizi sevmiyorsanız, bunda, kaynana-gelin konusundaki peşin hükümlerinizin etkili rolü olduğunu blin.
8.Sevgisizliğinizi somutlaştırın. Kaynananızın(ya da gelininizin) hangi huylarını, hangi davranışlarını sevmiyorsunuz?
9.Kaynananızın ya da gelininizin olumsuz yönleriyle olumlu yönlerini alt alta yazın, kararınızı buna göre verin.
10.Birbirinizi başkalarıyla kıyaslamayın, herkesin farklı olduğunu unutmayın.
11.Birbirinizi değiştirmeye kalkışmayın, olduğu gibi kabullenin ve çatışma unsurları arayacağınıza uyum arayın.
12.Farklı kuşaklara mensup insanların,(bir de farklı bölgelerin farklı kültürlerinden gelmişlerse)zaman zaman çatışmaları kaçınılmazdır, bunu kaynana-gelin ilişkisinin ön çatışma şartı yapmayın, farklılıkları abatmayın.
Tek cümle ile söylemek gerekirse: Alışkanlıklarımızı, düşüncelerimizi, geleneklerimizi;kısacası beynimizdeki herşeyi zaman zaman sorgulamayı göze almalıyız.
Bir fıkra:
TEMEL REİS'İN KAYNANASI
Temel Reis'in kaynanası kaybolmuş. Karısı "kayıp ilânı" vermesi için zorlamış Temel'i...Temel de kaynanasının fotoğrafıyla birlikte gazeteye büyükçe bir ilân vermiş:
"Ha bu kadını görenler insanluk adına görmezden gelsün!"
Yavuz Bahadıroğlu'nun HAYATI AŞKLA YAŞAMAK adlı kitabından alıntıdır..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder